1. LEXUS'U KEŞFET
  2. Lexus Life Style
  3. Singapur Gezilecek Yerler & Seyahat Rehberi
Ne aramıştınız?
Lifestyle

Singapur Gezilecek Yerler & Seyahat Rehberi

1613 yılına dek önemli bir liman kenti olmuş Singapur. İngiliz Sir Thomas Stamford Raffles, 1819’da İngiliz limanını kurunca Singapur'un modern tarihi de başlamış. 1824'te imzalanan anlaşmayla bölge, Britanya ve Hollanda egemenliği arasında paylaşılmış.

Güney Doğu Asya’da bulunan yaklaşık 720 kilometrekarelik Singapur, bir ada. İstanbul’un yarısı bile değil. Çok da küçümsemeyin ama başlı başına bir ülke bu şehir. Arazi doldurma çalışmalarından önce daha da küçükmüş. Sadece 581 kilometrekare.

Kendine bağlı 60’tan fazla adası var. Ada sahillerinde bekliyorum dedi mi aşığına, 60 ada geziyor o sevgili anlayacağınız.

Nüfusun %75’ i Çinli ama ülkede 4 resmi dil var. İngilizce, Çince, Malayca ve Tamilce. Bu bölgeye ilk olarak Malaylar yerleştiği için resmi dil Malayca ama Çinli nüfus yüzünden en yaygın dil Çince. Yine de hemen herkes için İngilizce, ikinci dil. Singlish diyorlar bu Singapur yorumlu ingilizceye. İngilizce demeye bin şahit ister.

Kurulduğunda Cava dilinde ‘Temasek’ miş adı. ‘Deniz kenti’ demekmiş. 1300 yılı başlarında adaya gelen Endonezya Kralı, gördüğü aslanlardan etkilenerek “Singapura” demiş Sanskritçe “Aslan Ülke” anlamına gelen. 

1613 yılına dek önemli bir liman kenti olmuş Singapur. İngiliz Sir Thomas Stamford Raffles, 1819’da İngiliz limanını kurunca Singapur'un modern tarihi de başlamış. 1824'te imzalanan anlaşmayla bölge, Britanya ve Hollanda egemenliği arasında paylaşılmış.

Süveyş Kanalı açılında Doğu-Batı ticareti hızlanmış ve Singapur gelişmeye, zenginleşmeye başlamış. Bu kanalın fayda sağlamadığı ülke kalmamış, sadece Amerikalı ve Panamalılara yaramamış, tüm dünya nemalanmış anlaşılan.

2. Dünya Savaşı sırasında Japonlar tarafından işgal edilmiş. Savaş sona erdiğindeyse İngiliz kontrolüne geçmiş. Malaya Federasyonu'nun kurulmasıyla, Malezya'dan ayrılmış ve günümüzün bağımsız Singapur'unun temelleri atılmış.

Marina Bay, Singapur’un en önemli, en gösterişli bölgelerinden biri. İhtişamlı gökdelenlere, görkemli binalara, köprülere ve caddelere ev sahipliği yapıyor. Singapur’un zenginliğinin hem eski ve tarihi hem de modern yapılarına rastlayabilirsiniz burada. 

Gündüzünü de akşamını da yaşamalısınız mutlaka. Hava kararınca yapılan ışık gösterileri tartışılmaz en iyilerden.

Singapur’a gelenlerin instagram kareleri için mutlaka önünde poz verilen bir heykel var ağzından sular fışkıran. Adı Merlion Heykeli. Aslında Merlion, kafası aslan vücudu balık şeklinde bir heykel ve ağzından su fışkırmasından başka da bir özelliği yok. Heykel bulunduğu parka ismini de vermiş. Merlion Parkı deniyor buraya.

Heykelin karşısında dünyanın en pahalılarından Marina Bay Sands oteli var. Otel, üç büyük gökdelenin üzerinde duran bir gemi görünümünde...

Marina Bay’ın bir başka gösterişi son yılların pek çok kentinin vaz geçilmezi dönme dolaplardan bir tanesi. 165 metre yüksekliğe ulaşan yirmi sekiz kabinli Singapur Flyer isimli dönme dolap, yaklaşık kırk dakikalık tur ile Singapur manzarası sunuyor uzun kuyrukta bekleyenlere. 

Otelin arkasında kendinizi Avatar filmindeymiş gibi hissedeceğiniz yaklaşık 1 milyon metrekarelik Gardens By The Bay isimli bahçeler var.

Körfezdeki Bahçeler diye Türkçeleştirebileceğimiz Parkta 3332 cam panelden yapılma iki ayrı kapalı bölüm bulunuyor. Bunlara Flower Dome ve Cloud Forest isimlerini vermişler.

Flower Dome yani Çiçek Kubbesi denilen yapıda daha çok Akdeniz, Güney Amerika, Güney Afrika gibi bölgelerde yetişen bitki türleri ile devasa bir ekosistem sergileniyor. Cloud Forest'ta ise tam 35 metre yüksekliğinde dünyanın kapalı bir mekanda bulunan en yüksekten akan şelalesi var. Bu iki kubbenin dışında ki Super Trees yani süper ağaçlar sizi bir bilim kurgu filminin kahramanı gibi hissettirecek. Burası geceleri büyülü gibi duruyor. Gün batımından sonra müzik ve ışık gösterileriyle eşsiz bir görüntü ve ses ziyafetiyle karşılaşıyorsunuz. Buna da ‘bahçe rapsodisi’ diyorlar.

Singapur’da farklı etnik kökenlerden pek çok kişi bir arada yaşıyor. Hintlilere, Çinlilere ve Malaylara ait mahalleler var. Ve her grup birbirinin hayatına son derece saygılı.

Singapur’un % 20’si yeşil alanlarla kaplı. Son yıllarda ‘dikey yeşillendirme’ projesiyle, binaların balkon ve terasları da bitkilerle dolmuş. Zaten Singapur, bitki çeşitliliği açısından çok zengin. 

Singapur Botanik Bahçelerinin 160 yıllık geçmişi var. 2016'da UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edilmiş. Asya'nın en cazibeli botanik parkı seçilmiş gezginler tarafından.

Burada bulunan hiç görmediğiniz çeşitlerin bir arada olduğu ünlü Orkide Bahçeleri ise çok çarpıcı. 1928'e gidiyor orkide bahçelerinin geçmişi. 1000'den fazla çeşit 2000 civarında da hibrid orkide var.

Dünyaca meşhur Orchard Caddesi yaklaşık 2 kilometre uzunluğunda… Singapur‘un en önemli alışveriş merkezleri, şık ve pahalı mekanları bu en gözde caddede. İstanbul’ daki Nişantaşı üzerine biraz Bağdat Caddesi biraz da Paris'teki Champs Elysees'yi ekleyin ki ortaya nefis bir Orchard caddesi çıksın.

1800’lü yılların ortalarında bu caddenin etrafında meyve bahçeleri, hindistan cevizi ağaçları olduğu için buraya Orchard, yani meyve bahçesi denirmiş. 

Singapur yasaklarıyla, kurallarıyla ünlü bir ülke. Kötü kokusu var diye toplu yerlerde yenmesi yasak olan Durian meyvesinden, sıcakta eriyince etrafı kirleten sakızı satmaya kadar, kuşlara yem vermekten asansörü kirletmeye kadar pek çok yasa veya kural var. Kurallar çok sert ama bu ülkenin bu kadar düzenli ve temiz olmasında rolleri çok büyük. Bu yüzden cadde adeta bal dök yala durumunda.

Saffet Emre Tonguç

Saffet Emre Tonguç, tarihçi, seyahat yazarı ve profesyonel rehber. Boğaziçi Üniversitesi’nin Turizm ve Otel Yöneticiliği, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler ile Osmanlı Sosyal Tarihi yüksek lisans bölümlerinden mezun oldu. Viyana Ekonomi Üniversitesi’nde işletme üzerine doktora çalışması yaptı.